# Küçük Balkon Bahçeciliği ile Nasıl Tasarruf Sağlarım?
Merhaba sevgili balkon bahçıvanlığına meraklı dostum! Apartman hayatı, beton yığınları arasında doğadan kopuk bir yaşam mı sürüyorsun? Peki ya o küçücük balkonunun aslında bir tasarruf makinesi olabileceğini hiç düşündün mü? Evet, yanlış duymadın! O saksılar ve topraklar sadece hobi değil, aynı zamanda cüzdanını da koruyabilir.
Dünya genelinde “balcony gardening” veya “mikro-bahçecilik” olarak bilinen bu trend, özellikle pandemi sonrası inanılmaz bir ivme kazandı. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, düzenli balkon bahçeciliği yapan bir aile, yıllık gıda harcamalarından ortalama 600 dolar tasarruf sağlayabiliyor. Bu rakam Avrupa’da 500 Euro civarında seyrediyor. Üstelik sadece parasal tasarruf değil, sağlık ve çevre açısından da büyük kazanımlar söz konusu.
Bu yazımda sana sadece bitki yetiştirmeyi değil, aynı zamanda bu hobini nasıl ekonomik bir faaliyete dönüştürebileceğini anlatacağım. Hazırsan başlayalım, çünkü o küçük balkonunda büyük bir ekonomi gizli!
Balkon Bahçeciliğine Başlarken Düşük Maliyetli Çözümler
Balkon bahçeciliğine başlamak için lüks malzemelere veya pahalı ekipmanlara ihtiyacın yok! Hatta çoğu malzemeyi evinde bulabilir veya çok düşük maliyetlerle temin edebilirsin. Öncelikle saksı olarak kullanabileceğin her şeyi değerlendir: eski çaydanlıklar, konserve kutuları, plastik şişeler, hatta eskimiş ayakkabılar bile harika birer saksı olabilir.
Japonya’da “Mottainai” adı verilen israf karşıtı felsefe, bahçecilikte de uygulanıyor. Tokyo’daki apartman sakinleri, mutfak atıklarından yaptıkları saksılarda yetiştirdikleri bitkilerle yılda ortalama 300 dolar tasarruf sağlıyorlar. Sen de bu felsefeyi benimseyerek başlayabilirsin.
Toprak konusunda da akıllıca davranabilirsin. Kompost yapımına başlayarak (birazdan detaylı anlatacağım) kendi toprağını üretebilirsin. Tohum ve fide konusunda ise yerel tohum takas etkinliklerini araştır. Dünya genelinde “Seed Swap” adı verilen bu etkinlikler sayesinde bedava veya çok düşük maliyetle tohum elde edebilirsin. Almanya’daki “Samen Tauschen” platformu, insanların yılda yaklaşık 2 milyon tohumu ücretsiz değiştirmesini sağlıyor. Ülkemizde de benzer platformlar ve etkinlikler giderek yaygınlaşıyor.
Balkon İçin En Ekonomik Sebze ve Bitkiler
Balkonunda yetiştireceğin her bitki aynı ekonomik getiriyi sağlamaz. Bazı bitkiler daha hızlı büyür, daha az bakım ister ve daha yüksek verim sağlar. İşte balkon için en ekonomik sebze ve bitkiler:
Yeşil soğan, market fiyatı yüksek olan ancak yetiştirmesi çok kolay bir sebzedir. Hatta marketten aldığın yeşil soğanların köklerini kesip toprağa dikersen, tekrar tekrar büyüyecektir. Bu yöntemle tek bir demet yeşil soğandan 5-6 kez hasat yapabilirsin. Singapur’da yapılan bir çalışmada, bu yöntemle yeşil soğan yetiştiren kişilerin yılda ortalama 80 dolar tasarruf ettiği belirlenmiş.
Maydanoz, roka, dereotu, fesleğen gibi yeşillikler de balkon için ideal seçimlerdir. Bu bitkilerin tohumları ucuz, bakımları kolay ve sürekli hasat imkanı sunarlar. İtalya’da yapılan bir araştırmaya göre, 1 metrekarelik bir alanda yetiştirilen fesleğen, yıllık 40 Euro’luk bir tasarruf sağlıyor.
Çeri domates, biber ve acı biber gibi sebzeler de balkon için harika seçimlerdir. Özellikle dikey olarak yetiştirilebilen türler, az yer kaplar ama yüksek verim sağlar. Kanada’da bir apartman sakini, balkonunda yetiştirdiği çeri domateslerden yılda 15 kilo hasat ederek yaklaşık 120 Kanada Doları tasarruf ettiğini belgelemişti.
Dikey Bahçecilik ile Alan Tasarrufu ve Ekonomik Verimlilik
Küçük bir balkonda maksimum verim almak istiyorsan, dikey bahçecilik senin en büyük dostun olacak! Bu yöntem, yatay değil dikey alanı kullanarak daha fazla bitki yetiştirmeni sağlar. Üstelik dikey bahçecilik sadece alan tasarrufu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bitkilerin daha iyi hava almasını ve hastalıklara karşı daha dirençli olmasını da sağlar.
Dikey bahçecilik için pahalı sistemler satın almana gerek yok. Örneğin, eski bir ayakkabı organizerini duvara asabilir ve her bölmesine farklı bir bitki ekebilirsin. Ya da plastik şişeleri yan keserek duvara asabilir, içlerine toprak doldurarak mini bir dikey bahçe oluşturabilirsin.
Singapur’da “Sky Greens” adlı dikey tarım şirketi, geleneksel yöntemlere göre 10 kat daha fazla verim aldıklarını belirtiyor. Sen de balkonunda benzer bir sistem kurabilirsin. Örneğin, 1 metrekarelik bir alanda dikey olarak yetiştirilen çilek bitkileri, yatay yetiştirmeye göre 3 kat daha fazla ürün verebiliyor. Bu da demek oluyor ki, küçücük balkonunda bile ciddi bir üretim yapabilirsin.
Dikey bahçecilik için paletten yapılmış raflar, eski merdivenler veya metal raflar kullanabilirsin. Brezilya’da bir apartman sakini, eski bir merdiveni dikey bahçeye dönüştürerek yılda 200 dolar değerinde sebze ve bitki yetiştirmeyi başarmış. Sen de benzer yaratıcı çözümlerle alan sorununu aşabilirsin.
Kendi Tohumlarını Biriktirme ve Çoğaltma Teknikleri
Bahçecilik masraflarını ciddi oranda azaltmanın en etkili yollarından biri, kendi tohumlarını biriktirmek ve çoğaltmaktır. Bildiğin gibi, tohum paketleri bazen oldukça pahalı olabilir. Oysa bitkilerinden tohum toplamayı öğrenirsen, bu masrafı tamamen ortadan kaldırabilirsin.
Domates, biber, salatalık gibi sebzelerin tohumlarını kolayca biriktirebilirsin. Örneğin, olgun bir domatesin tohumlarını çıkarıp kurutarak saklayabilirsin. Ertesi sezon bu tohumları kullanarak yeni bitkiler yetiştirebilirsin. ABD’deki bir çalışmaya göre, düzenli tohum biriktiren bir bahçıvan yılda ortalama 75 dolar tasarruf edebiliyor.
Tohum biriktirme konusunda İtalya’daki “Seed Savers” topluluğu harika bir örnek. Bu topluluk sayesinde üyeler hiç tohum satın almadan yıllardır bahçecilik yapabiliyorlar. Sen de benzer toplulukları araştırabilir veya kendi tohum bankani oluşturabilirsin.
Tohumları biriktirirken kağıt zarflar veya küçük cam kavanozlar kullanabilirsin. Tohumların etiketlenmesi ve serin, kuru bir yerde saklanması çok önemli. Hindistan’da geleneksel bir yöntem olan “seed balls” (tohum topları) tekniğini kullanarak tohumlarını kil ve kompost karışımıyla kaplayabilir, böylece daha uzun süre saklayabilirsin.
Kompost Yapımı ile Gübre Masraflarından Kurtulma
Gübre masrafları, bahçecilik bütçesinin önemli bir kısmını oluşturur. Ancak kendi kompostunu yaparak bu masrafı sıfıra indirebilirsin. Üstelik balkon için özel tasarlanmış kompost sistemleri sayesinde koku veya görüntü sorunu yaşamadan bu işi halledebilirsin.
Kompost yapımı için mutfak atıklarını değerlendirebilirsin: meyve ve sebze kabukları, çay posaları, kahve telvesi harika birer kompost malzemesidir. Almanya’da yapılan bir araştırmaya göre, ortalama bir aile mutfak atıklarından yılda yaklaşık 50 kg kompost üretebiliyor. Bu da yaklaşık 100 Euro’luk bir gübre tasarrufu anlamına geliyor.
Balkon için “solucan kompostu” (vermicompost) ideal bir seçenek. Küçük bir plastik kutuya kırmızı Kaliforniya solucanları yerleştirerek, mutfak atıklarını değerli bir gübreye dönüştürebilirsin. Japonya’da “Bokashi” adı verilen fermentasyon temelli kompost sistemi de apartman daireleri için popüler bir seçenek. Bu sistem sayesinde koku yapmadan, hızlı bir şekilde kompost üretebilirsin.
Kompost yapımına başlamak için özel ekipmanlara gerek yok. İki delikli plastik kova sistemi kurarak işe başlayabilirsin. Üstteki kovaya atıklarını koyar, alttaki kovaya sızan sıvıyı da “kompost çayı” olarak bitkilerine verebilirsin. New York’ta yapılan bir çalışmada, bu yöntemi kullanan apartman sakinleri yılda ortalama 120 dolar tasarruf sağlıyorlar.
Sulama Sistemleri ve Su Tasarrufu Yöntemleri
Su faturaları, özellikle sıcak yaz aylarında bahçecilik maliyetlerini artırabilir. Ancak akıllı sulama sistemleri ve su tasarrufu yöntemleriyle bu maliyeti minimize edebilirsin.
Damlama sulama sistemi, balkon bahçeciliği için ideal bir çözümdür. Basit bir pet şişe ve pamuk iplik kullanarak kendi damlama sulama sistemini yapabilirsin. Bu sistem, bitkinin tam ihtiyacı kadar su almasını sağlar ve buharlaşmayı minimuma indirir. İsrail’de geliştirilen ve dünyaya yayılan bu sistem sayesinde %70’e varan su tasarrufu sağlanabiliyor.
Yağmur suyu toplama da harika bir tasarruf yöntemi. Balkonuna yerleştireceğin bir kova veya bidon ile yağmur suyunu toplayabilir, bitkilerini bu suyla sulayabilirsin. Almanya’da yapılan bir araştırmaya göre, ortalama bir balkon bahçesinde yağmur suyu toplama sistemi kullanan kişiler yılda 40 Euro tasarruf sağlıyorlar.
Mulching (malçlama) tekniği de su tasarrufu için önemli bir yöntem. Bitkilerinin etrafına saman, yaprak veya kompost sererek toprağın nemini koruyabilir, sulama sıklığını azaltabilirsin. Avustralya’da yapılan bir çalışmada, malçlama tekniğinin sulama ihtiyacını %50 oranında azalttığı belirlenmiş.
Balkon Bahçeciliğinden Elde Edilen Ürünlerin Ekonomik Değeri
Balkon bahçeciliğinden elde ettiğin ürünlerin ekonomik değerini hesaplamak, motivasyonunu artıracak ve tasarruf potansiyelini görmeni sağlayacaktır. Örneğin, bir saksı fesleğenden yılda yaklaşık 200 gram yaprak hasat edebilirsin. Marketlerde 20-30 gram paketler halinde satılan fesleğen düşünüldüğünde, ciddi bir tasarruf sağlayabilirsin.
Kanada’da “Urban Harvest” adlı bir organizasyonun yaptığı araştırmaya göre, 3 metrekarelik bir balkon bahçesinden yılda ortalama 200 dolar değerinde sebze ve bitki hasadı yapılabiliyor. Bu hesaba göre, ortalama bir balkonda 5-6 saksı domates bitkisi yetiştirerek yılda 15-20 kg domates hasat edebilirsin. Bu da market fiyatlarıyla 50-70 dolar arasında bir değere karşılık geliyor.
Ayrıca, yetiştirdiğin ürünleri kurutarak, dondurarak veya konserve yaparak değerini artırabilirsin. Örneğin, fazla domateslerini kurutup zeytinyağında saklayabilir, kendi “güneşte kurutulmuş domates”ini yapabilirsin. İtalya’da yapılan bir çalışmada, balkonunda yetiştirdiği sebzeleri konserve yapan kişilerin yıllık tasarruflarını %40 artırdıkları belirlenmiş.
Baharat bitkileri de ekonomik değeri yüksek bitkilerdir. Nane, kekik, biberiye gibi baharatları kurutup saklayabilirsin. ABD’de organik kurutulmuş baharatların fiyatları düşünüldüğünde, sadece bir saksı kekikten yılda 30-40 dolar değerinde ürün elde edebilirsin.
Sevgili balkon bahçıvanı, gördüğün gibi o küçük balkonun aslında bir tasarruf merkezi! Doğru planlamayla hem doğal, sağlıklı gıdalara ulaşabilir hem de bütçene katkı sağlayabilirsin. Üstelik stres atma, doğayla bağ kurma gibi paha biçilemez faydaları da cabası!
Balkon bahçeciliğine başlamak için büyük yatırımlara gerek yok. Küçük adımlarla başla, zamanla sistemini geliştir. Unutma, en büyük bahçeler bile tek bir tohumla başlar. Senin balkon bahçen de zamanla gelişecek ve sana hem ekonomik hem de manevi kazançlar sağlayacak.
Haydi, o eski çaydanlığı saksıya dönüştür, mutfak atıklarından kompost yap ve tohumlarını biriktirmeye başla. Küçük balkonunda büyük bir ekonomi yaratmak senin elinde!