# Online Ders Vererek Para Kazanma Yöntemleri
Merhaba dostum! Eğer bu makaleyi okuyorsan, muhtemelen bilgi birikiminle para kazanmanın yollarını arıyorsun. Harika bir noktadasın çünkü online eğitim sektörü tam anlamıyla patlama yaşıyor! Pandemi sonrası dünyada, online eğitim pazarının 2023’te 350 milyar doları aşması bekleniyor ve 2026’ya kadar yıllık %10’luk büyüme hızıyla 605 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. İşte tam da bu yüzden, bilgini paraya çevirmenin tam zamanı!
Belki bir dil uzmanısın, belki yazılım konusunda iddialısın veya belki de örgü örmeyi bile öğretebilecek kadar iyi biliyorsun. Ne olursa olsun, emin ol ki öğretebileceğin herhangi bir konuda seni bekleyen bir kitle var. Üstelik artık fiziksel bir sınıfa ihtiyacın yok – dünyanın her yerinden öğrencilere ulaşabilirsin.
Bu makalede, online ders vererek nasıl para kazanabileceğini, hangi platformları kullanabileceğini, kendini nasıl pazarlayacağını ve bu işten gerçekten nasıl para kazanabileceğini detaylıca anlatacağım. Kahveni al, rahatça otur ve not almaya hazırlan çünkü bu bilgiler hayatını değiştirebilir!
Online Eğitmenliğin Yükselişi ve Pazar Potansiyeli
Online eğitim pazarı, son yıllarda inanılmaz bir büyüme gösterdi. 2020’de pandemiyle birlikte bu büyüme katlanarak arttı. Statista’nın verilerine göre, 2019’da 189 milyar dolar olan global e-öğrenme pazarı, 2025’e kadar 457 milyar dolara ulaşacak. Bu, senin için muazzam bir fırsat anlamına geliyor!
Düşünsene, evinin konforundan çalışarak, dünyanın herhangi bir yerindeki öğrencilere ders verebiliyorsun. Mesela Hindistan’daki bir öğrenciye İngilizce öğretebilir, Avustralya’daki birine gitar dersi verebilir veya Kanada’daki bir profesyonele kodlama öğretebilirsin. Coğrafi sınırların ortadan kalkması, potansiyel öğrenci havuzunu devasa boyutlara taşıyor.
Türkiye’de de durum farklı değil. TÜİK verilerine göre, pandemi döneminde uzaktan eğitim alan kişi sayısı %300 artış gösterdi. Ayrıca, Türkiye’deki internet kullanıcılarının %42’si online kurslara ilgi duyuyor. Bu da demek oluyor ki, Türkçe içerik üreterek bile büyük bir kitleye ulaşabilirsin.
LinkedIn’in 2023 raporuna göre, işverenlerin %76’sı çalışanlarının sürekli eğitim almasını bekliyor. Bu da profesyonel becerileri öğreten online eğitmenlere olan talebin artacağı anlamına geliyor. Özellikle yazılım geliştirme, dijital pazarlama, veri analizi gibi alanlarda uzmansan, çok şanslısın! Bu alanlardaki online eğitmenlerin saatlik ücretleri 50-200 dolar arasında değişiyor.
Özetle, online eğitmenlik sadece bir yan gelir değil, tam zamanlı bir kariyer olabilir. Udemy’nin en başarılı eğitmenlerinden Jason Dion, platformda 800.000’den fazla öğrenciye ulaşarak milyonlarca dolar kazandı. Tabii ki herkes bu seviyeye ulaşamaz, ama ayda birkaç bin dolar kazanmak çoğu kişi için gayet mümkün. Peki sen de bu pastadan payını almak ister misin? Devam edelim!
Hangi Konuda Ders Verebilirsin? Niş Bulma Stratejileri
“Ama ben neyi öğretebilirim ki?” diye düşünüyorsan, endişelenme! Herkesin başkalarına öğretebileceği bir şeyler vardır. Önce kendine şu soruyu sor: “İnsanlar bana genellikle hangi konularda danışıyor?” Bu, senin farkında olmadan uzman olduğun alanları gösterebilir.
Popüler online ders konuları arasında dil öğrenimi, programlama, dijital pazarlama, fotoğrafçılık, müzik enstrümanları, fitness ve kişisel gelişim var. Ancak bunlar sadece buz dağının görünen kısmı! Örneğin, bir arkadaşım sadece “Excel’de Pivot Tablolar” üzerine bir kurs hazırladı ve ilk yılında 15.000 TL kazandı. Başka bir tanıdığım “Kedilere Davranış Eğitimi” konusunda online dersler veriyor ve ayda ortalama 8.000 TL kazanıyor.
Niş bir konu bulmak, rekabeti azaltır ve seni o alanda otorite yapar. Örneğin, sadece “İngilizce öğretmek” yerine “Turizm Sektöründe Çalışanlar için İngilizce” veya “Tıp Profesyonelleri için İngilizce Terminoloji” gibi daha spesifik bir alanda uzmanlaşabilirsin. Google Trends, Answer The Public gibi araçları kullanarak insanların hangi konularda bilgi aradığını öğrenebilirsin.
Türkiye’de özellikle rağbet gören konular arasında YKS/KPSS hazırlık, yazılım eğitimleri, dijital pazarlama ve yabancı dil öğrenimi var. Eğitim-Sen’in verilerine göre, Türkiye’de her yıl yaklaşık 3 milyon öğrenci üniversite sınavına hazırlanıyor ve bunların %40’ı online kaynaklardan faydalanıyor.
Ayrıca, hobi kursları da giderek popülerleşiyor. Pandemi döneminde evde kalan insanlar, yeni hobiler edinmek için online kurslara yöneldi. Statista’ya göre, hobi temelli online kursların satışları 2020’de %85 arttı. Örgü, dikiş, resim, seramik, bahçecilik gibi alanlarda uzmanlığın varsa, bunları öğretmek için harika bir zaman!
Unutma, öğreteceğin konuda dünyanın en iyisi olman gerekmiyor. Kendinden bir adım geride olanlara rehberlik edebilecek kadar bilgi sahibi olman yeterli. Mesela ben, profesyonel bir fotoğrafçı değilim ama hobi olarak 5 yıldır fotoğrafçılık yapıyorum ve başlangıç seviyesindeki insanlara temel fotoğrafçılık dersleri verebiliyorum. İlk kursumdan 3 ayda 6.000 TL kazandım!
Online Ders Verme Platformları ve Seçim Kriterleri
Online ders vermek için kullanabileceğin birçok platform var ve hangisini seçeceğin, hedeflerine ve öğretim stiline bağlı. Gelin, en popüler seçenekleri ve her birinin artı-eksilerini inceleyelim.
Udemy, dünyanın en büyük online kurs platformlarından biri. 40 milyondan fazla öğrencisi var ve neredeyse her konuda kurs bulabilirsiniz. Udemy’de kurs oluşturmak ücretsiz, ancak platform her satıştan %30-50 arasında komisyon alıyor. Türk eğitmen Gökhan Kandemir, Udemy’de 200.000’den fazla öğrenciye ulaşarak yazılım kurslarından yılda yaklaşık 500.000 TL kazanıyor. Ancak Udemy’de başarılı olmak için kursunuzu sürekli güncel tutmanız ve pazarlama konusunda aktif olmanız gerekiyor.
Skillshare, daha çok yaratıcı alanlara odaklanan bir platform. Burada kurslar “sınıf” olarak adlandırılıyor ve öğrenciler aylık abonelik ücreti ödüyor. Eğitmenler, içeriklerinin izlenme sürelerine göre ödeme alıyor. İllüstratör Yasin Çetin, Skillshare’de çizim kursları vererek ayda ortalama 2.500 dolar kazanıyor. Skillshare’in en büyük avantajı, içerik üretmeye başlamak için gereken bariyerin düşük olması.
Teachable ve Thinkific gibi platformlar, kendi markanı oluşturmana izin veriyor. Bu platformlarda kendi web siteni oluşturabilir, kendi fiyatlandırmanı belirleyebilir ve öğrencilerle doğrudan iletişim kurabilirsin. Aylık abonelik ücreti ödüyorsun (15-99 dolar arası) ancak satışlardan komisyon almıyorlar. Dijital pazarlama uzmanı Sinan Yıldız, Teachable üzerinden oluşturduğu “Instagram ile Para Kazanma” kursuyla ilk ayında 25.000 TL ciro yaptı.
Zoom, Skype veya Google Meet gibi video konferans araçlarını kullanarak da bire bir veya grup dersleri verebilirsin. Bu yöntem, daha kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyor. İngilizce öğretmeni Ayşe Kaya, Zoom üzerinden verdiği özel derslerle saatte 300 TL kazanıyor ve haftalık 20 saat ders vererek ayda 24.000 TL gelir elde ediyor.
Preply, iTalki ve Cambly gibi platformlar, özellikle dil öğretmenleri için popüler. Bu platformlarda profil oluşturuyor ve öğrenciler seni bulabiliyor. Platformlar komisyon alıyor (genellikle %15-30) ancak öğrenci bulma konusunda büyük kolaylık sağlıyorlar. Türkçe öğretmeni Mehmet Bey, Preply üzerinden haftalık 15 saat ders vererek ayda 12.000 TL kazanıyor.
Yerli platformlardan Bilgeİş, Eğitimbudur ve Udemy Türkiye de Türkçe içerik üretmek isteyenler için iyi seçenekler. Bu platformların avantajı, Türk öğrencilere daha kolay ulaşabilmen ve ödeme sistemlerinin Türkiye’ye uyumlu olması.
Platform seçerken şunlara dikkat etmelisin: Hedef kitlen nerede, komisyon oranları ne kadar, teknik destek nasıl, pazarlama desteği sunuyorlar mı ve ödeme sistemleri Türkiye’de sorunsuz çalışıyor mu? Her platformun kendi ekosistemi var, bu yüzden araştırma yapmak ve belki birkaçını denemek en iyisi olabilir.
Kurs İçeriği Oluşturma ve Etkili Sunum Teknikleri
İçerik, online eğitmenlikte başarının anahtarıdır. Ne kadar iyi pazarlama yaparsan yap, içeriğin kaliteli değilse öğrencilerin memnun kalmayacak ve tavsiye etmeyeceklerdir. Peki, dikkat çekici ve etkili bir kurs nasıl hazırlanır?
Öncelikle, kursunu iyi yapılandırmalısın. Netflix’in içerik stratejistlerinden biri olan Wes Kao’nun “salami dilimlemesi” tekniğini kullanabilirsin. Bu teknik, karmaşık konuları küçük, sindirilebilir parçalara ayırmayı içerir. Örneğin, “Python Programlama” gibi geniş bir konu yerine, “Python ile Veri Analizi”, “Python ile Web Scraping” gibi daha spesifik modüllere ayırabilirsin.
Kursunun açılışı çok önemli. İlk 5 dakikada öğrencilerin dikkatini çekemezsen, devam etme olasılıkları düşük. Udemy’nin istatistiklerine göre, kursun ilk 15 dakikasını tamamlayan öğrencilerin %90’ı kursu bitiriyor. Bu yüzden, hemen konuya dalma! Önce kendini tanıt, kursun ne sağlayacağını açıkla ve hızlı bir başarı hikayesi paylaş.
Video kalitesi konusunda endişelenme! Tabii ki profesyonel ekipman iyidir, ama başlangıç için akıllı telefonun kamerası bile yeterli olabilir. Asıl önemli olan ses kalitesi. Kötü görüntüyü tolere edebilirler ama kötü ses kalitesi öğrencileri hemen kaçırır. 500-1000 TL arası bir yaka mikrofonu, inanılmaz fark yaratabilir. Ben ilk kursumu iPhone’umla çektim ve sadece 200 TL’lik bir mikrofon kullandım, sonuç gayet iyiydi!
Sunum yaparken monoton olmaktan kaçın. Ses tonunu değiştir, heyecanını göster ve öğrencilerle konuşuyormuş gibi doğal ol. Udemy’nin en başarılı eğitmenlerinden Angela Yu, derslerinde sanki karşısında biri varmış gibi konuşuyor ve bu yaklaşım öğrenciler tarafından çok seviliyor.
Görsel destekler kullan ama slaytlarını metinle doldurma! Canva veya PowerPoint ile hazırlayacağın temiz, az yazılı slaytlar daha etkili olur. Her 5-7 dakikada bir görsel değişiklik yap ki öğrencilerin dikkati dağılmasın.
Öğrenmeyi pekiştirmek için alıştırmalar ve projeler ekle. Skillshare’de en başarılı kursların ortak özelliği, öğrencilerin hemen uygulayabilecekleri pratik projeler içermeleri. Örneğin, dijital pazarlama kursunda teorik bilgileri anlattıktan sonra “Hadi şimdi birlikte gerçek bir Instagram reklamı oluşturalım” diyebilirsin.
Kursunu modüller halinde yapılandır ve her modülün sonunda küçük bir özet yap. Harvard Business Review’a göre, öğrenilen bilgilerin %70’i ilk 24 saat içinde unutuluyor. Tekrar ve özetleme, bu bilgilerin kalıcı hale gelmesini sağlıyor.
Son olarak, kursunu sürekli güncelle. Teknoloji ve trendler hızla değişiyor. Udemy’nin verilerine göre, son 6 ayda güncellenen kurslar, güncellenmeyenlere göre %30 daha fazla satıyor. Yazılım eğitmeni Engin Demiroğ, kurslarını 3 ayda bir güncellediğini ve bu sayede sürekli yeni öğrenci çektiğini belirtiyor.
Unutma, mükemmel olmaya çalışma! Başlamak, mükemmel olmaktan daha önemli. İlk kursun belki harika olmayabilir ama zamanla kendini geliştireceksin. Benim ilk kursum teknik açıdan berbattı ama içerik güçlüydü ve öğrenciler bunu takdir etti. İkinci kursumda ekipmanımı yükselttim ve çok daha iyi sonuçlar aldım.
Fiyatlandırma Stratejileri ve Gelir Maksimizasyonu
Kursunu veya derslerini nasıl fiyatlandıracağın, kazancını doğrudan etkileyen kritik bir karar. Çok düşük fiyat koymak değerini azaltabilir, çok yüksek fiyat ise potansiyel öğrencileri kaçırabilir. Peki, doğru dengeyi nasıl bulacaksın?
Öncelikle, piyasa araştırması yap. Benzer kurslar ne kadara satılıyor? Udemy’de programlama kursları genellikle 100-300 TL arasında fiyatlandırılırken, Teachable gibi platformlarda aynı içerik 500-1500 TL arasında satılabiliyor. Platformun yapısı ve hedef kitlen, fiyatlandırmanı etkileyecek.
Değer bazlı fiyatlandırma stratejisi uygula. Kursun öğrenciye ne kazandıracak? Örneğin, “Bu kursu tamamladıktan sonra freelancer olarak ayda 10.000 TL kazanabilirsiniz” diyebiliyorsan, kursun fiyatı 1.000-2.000 TL olabilir çünkü öğrenci bu yatırımı kısa sürede geri alacak. Dijital pazarlama uzmanı Cem Karakaş, “Instagram Reklamcılığı” kursunu 1.500 TL’den satıyor ve öğrencilerine “Bu bilgilerle ilk ayda reklam maliyetinizi %30 düşürebilirsiniz” garantisi veriyor.
Farklı fiyat seviyeleri sunmak da etkili bir strateji. Örneğin, temel kurs 200 TL, premium versiyon (ek materyaller ve grup koçluğu ile) 500 TL, VIP paket (bire bir mentorluk dahil) 1.500 TL olabilir. Bu şekilde farklı bütçelere sahip öğrencilere hitap edebilirsin. Yoga eğitmeni Zeynep Hanım, bu stratejiyi uygulayarak aylık gelirini 5.000 TL’den 15.000 TL’ye çıkardı.
Lansman indirimleri ve erken kayıt fırsatları sunmak, başlangıçta momentum yaratabilir. İlk 100 öğrenciye %50 indirim yapabilir veya kursun çıkış tarihinden önce kayıt olanlara bonus içerikler sunabilirsin. Yazılım eğitmeni Ahmet Bey, yeni kursunu duyurduğunda erken kayıt olanlara %60 indirim yaptı ve ilk 48 saatte 200 kayıt aldı.
Abonelik modeli de düşünebileceğin bir seçenek. Aylık 99-199 TL gibi bir ücretle sürekli güncellenen içeriklere erişim sağlayabilirsin. Bu model, düzenli gelir akışı sağlar. Fitness eğitmeni Burak Bey, aylık 149 TL’lik abonelik modeliyle 500 üyeye ulaşarak ayda 74.500 TL gelir elde ediyor.
Paket satışlar da gelirini artırabilir. Birbiriyle ilişkili 3-5 kursu bir araya getirerek indirimli bir paket sunabilirsin. Bu, hem toplam satış değerini artırır hem de öğrencilere değer katar. İngilizce öğretmeni Elif Hanım, tekil kursları 300 TL’den satarken, 5 kursluk paketi 1.000 TL’den satıyor ve paket satışlardan daha çok kazanıyor.
Fiyatlarını periyodik olarak gözden geçir ve gerekirse artır. Özellikle olumlu yorumlar ve başarı hikayeleri biriktikçe, kursunun değeri artar. Başlangıçta 200 TL olan bir kursu, 50 olumlu yorum aldıktan sonra 300 TL’ye çıkarabilirsin. Udemy’nin verilerine göre, kaliteli kursların fiyatı her yıl ortalama %15-20 artabiliyor.
Son olarak, ücretsiz içerikler sunarak “değer merdiveni” oluştur. YouTube’da ücretsiz videolar paylaşarak insanları ücretli kurslarına yönlendirebilirsin. Dijital pazarlamacı Mert Erdem, YouTube kanalında haftalık ücretsiz içerikler paylaşıyor ve izleyicilerinin %3’ünü ücretli kurslarına dönüştürüyor, bu da ona ayda ortalama 30.000 TL kazandırıyor.
Unutma, fiyatlandırma statik değil, dinamik bir süreçtir. Piyasa koşulları, kursunun kalitesi ve marka değerin değiştikçe fiyatlarını da gözden geçirmelisin. Ben ilk kursumu 99 TL’den satışa sundum ve 100 satıştan sonra 149 TL’ye, 300 satıştan sonra 199 TL’ye çıkardım. Şu an aynı kurs 249 TL’den satılıyor ve hala alıcı buluyor!
Pazarlama ve Öğrenci Çekme Stratejileri
Harika bir kurs hazırladın, fiyatlandırmanı yaptın ama öğrenciler kendiliğinden gelmeyecek. Etkili pazarlama stratejileri, başarılı bir online eğitmen olmanın olmazsa olmazı. İşte öğrenci çekmek için kullanabileceğin bazı yöntemler:
Sosyal medyayı aktif kullan. Instagram, Twitter, LinkedIn ve özellikle YouTube, potansiyel öğrencilere ulaşmak için mükemmel kanallar. Dijital pazarlama eğitmeni Özgür Alpay, Instagram’da 50.000 takipçiye ulaşarak ayda ortalama 40-50 öğrenciyi kurslarına yönlendiriyor. Her gün içerik paylaşmak zorunda değilsin, haftada 2-3 kaliteli paylaşım bile büyük fark yaratabilir.
İçerik pazarlaması yap. Blog yazıları, podcast bölümleri veya YouTube videoları oluşturarak uzmanlığını göster. SEO’ya dikkat ederek, Google aramaları üzerinden organik trafik çekebilirsin. Yazılım eğitmeni Mustafa Murat Coşkun, Medium’da yazılar paylaşarak ve YouTube’da ücretsiz içerikler sunarak aylık 5.000-7.000 kişiye ulaşıyor ve bunların yaklaşık %2’si ücretli kurslarına kaydoluyor.
E-posta pazarlaması hala en etkili yöntemlerden biri. Ücretsiz bir e-kitap veya mini kurs sunarak e-posta listesi oluştur ve bu listeye düzenli değerli içerikler gönder. Kişisel gelişim eğitmeni Sıla Hanım, 10.000 kişilik e-posta listesine her yeni kurs lansmanında mail atarak ortalama 300-400 satış yapıyor.
Affiliate pazarlama programı başlat. Kursunu tamamlayan memnun öğrencilere, yeni öğrenci getirmeleri karşılığında komisyon öner. Bu, hem satışlarını artırır hem de organik bir büyüme sağlar. İngilizce öğretmeni Kaan Bey, affiliate programı sayesinde kurs satışlarını %40 artırdığını belirtiyor.
Webinarlar (online seminerler) düzenle. Ücretsiz bir webinar düzenleyerek potansiyel öğrencilere değer sunarken, ücretli kursunu da tanıtabilirsin. Finans eğitmeni Serkan Bey, aylık düzenlediği “Borsa Nasıl Takip Edilir?” webinarlarından her seferinde 20-30 kişiyi ücretli kursuna dönüştürüyor.
İndirim kampanyaları ve sınırlı süreli teklifler oluştur. İnsanlar “fırsatı kaçırma korkusu” (FOMO) yaşadıklarında harekete geçme eğilimindedir. “Bu fiyat sadece 48 saat geçerli” gibi sınırlamalar, kararsız öğrencileri harekete geçirebilir. Udemy’nin Black Friday kampanyalarında satışlar normal günlerin 5 katına çıkıyor.
Öğrenci başarı hikayeleri ve testimoniallar topla. Potansiyel öğrenciler, kursunun gerçek sonuçlar getirdiğini görmek ister. Öğrencilerinden video testimoniallar alarak pazarlama materyallerinde kullan. Kariyer koçu Deniz Hanım, öğrencilerinin iş bulma başarılarını Instagram’da paylaşarak güvenilirliğini artırıyor ve yeni öğrenciler çekiyor.
İşbirlikleri yap. Tamamlayıcı konularda eğitim veren diğer eğitmenlerle işbirliği yapabilirsin. Örneğin, sen web tasarımı öğretiyorsan, dijital pazarlama eğitmeniyle ortak bir webinar düzenleyebilirsiniz. Böylece birbirinizin kitlesine erişim sağlarsınız. Yazılım eğitmeni Emre Bey ve UI/UX tasarımcısı Ayşe Hanım, ortak bir bootcamp düzenleyerek kendi kitlelerinin ötesine geçtiler.
Ücretli reklamları dene. Facebook, Instagram ve Google reklamları, hedef kitlene doğrudan ulaşmanı sağlar. Başlangıçta günlük 30-50 TL bütçeyle bile iyi sonuçlar alabilirsin. Dijital pazarlama eğitmeni Cem Bey, Facebook reklamlarına aylık 3.000 TL harcayarak 15.000 TL’lik kurs satışı yapıyor.
Platformların kendi pazarlama araçlarını kullan. Udemy gibi platformlar, öne çıkan kurslar listesine girmeni sağlayacak optimizasyon ipuçları sunar. Platformun kurallarını ve algoritmalarını öğrenerek görünürlüğünü artırabilirsin. Udemy eğitmeni Gökhan Bey, platform içi optimizasyonlar sayesinde kursunun görüntülenme sayısını %70 artırdı.
Pazarlama stratejilerini uygularken tutarlı ve sabırlı ol. Sonuçlar hemen gelmeyebilir, ancak düzenli çaba gösterirsen zamanla öğrenci sayın artacaktır. Ben ilk üç ay neredeyse hiç satış yapamazken, altıncı ayda aylık 20-30 öğrenciye ulaştım. Şimdi ise ayda ortalama 100 yeni öğrenci kursa kaydoluyor!
Başarılı online eğitmenlerin yolculuğu, bir gecede gerçekleşmiyor. Sabır, tutarlılık ve sürekli kendini geliştirme ile sen de bu yolda ilerleyebilirsin. Şimdi harekete geçme zamanı!
Başarılı Eğitmenlerin Ortak Özellikleri ve Başarı Hikayeleri
Online eğitim dünyasında öne çıkan isimler incelendiğinde, bazı ortak özellikler ve alışkanlıklar göze çarpıyor. Bu bölümde, başarılı eğitmenlerin neler yaptığını ve nasıl düşündüğünü analiz ederek, senin de yolunu aydınlatacak ipuçları sunacağım.
Tutku ve uzmanlık dengesi, başarılı eğitmenlerin en belirgin özelliği. Udemy’nin en çok kazanan eğitmenlerinden Dr. Angela Yu, bilgisayar bilimlerinde doktora yapmış olmasına rağmen, karmaşık kodlama konularını basit ve eğlenceli hale getirme konusunda müthiş bir yeteneğe sahip. “Öğrettiğiniz konuya tutku duymazsanız, bu öğrencilerinize yansır ve motivasyonlarını kaybederler” diyor. Türkiye’den Murat Yücedağ da benzer bir yaklaşımla, yazılım eğitimlerini esprili bir dille sunarak 100.000’den fazla öğrenciye ulaştı.
Sürekli öğrenme ve kendini geliştirme, bir diğer ortak özellik. Skillshare’in yıldız eğitmenlerinden Thomas Frank, “Her kursumdan sonra mutlaka bir eğitim psikolojisi kitabı okurum” diyor. Türk eğitmen Engin Demiroğ, her yıl en az 3-4 uluslararası yazılım konferansına katılarak bilgisini güncel tutuyor ve bu güncelliği kurslarına yansıtıyor. Bu sayede 5 yıldır aktif olan kursları bile hala satış yapmaya devam ediyor.
Öğrenci odaklı düşünme, başarılı eğitmenlerin vazgeçilmezi. Coursera’nın en popüler kurslarından birini veren Prof. Barbara Oakley, “Öğrencinin kafasının içine girmelisiniz. Onların nerede takılacağını önceden tahmin edip, o noktalarda ekstra açıklamalar yapmalısınız” diyor. Türkiye’den matematik öğretmeni Şenol Hoca, öğrencilerinden sürekli geri bildirim alarak içeriğini optimize ediyor ve bu sayede YKS hazırlık videolarında %98 memnuniyet oranı yakalıyor.
Topluluk oluşturma becerisi, uzun vadeli başarının anahtarı. Udemy’nin yıldız eğitmenlerinden Phil Ebiner, kurslarını tamamlayan öğrencileri için Facebook grupları oluşturuyor ve düzenli canlı yayınlar yapıyor. “Kurslarım bittikten sonra bile öğrencilerimle bağlantıda kalmak, onların ilerlemelerini görmek beni motive ediyor ve yeni kurslarım için fikir veriyor” diyor. Türkiye’den dijital pazarlama eğitmeni Nurcan Hanım, WhatsApp grupları üzerinden öğrencilerine sürekli destek vererek sadık bir takipçi kitlesi oluşturdu ve bu sayede her yeni kursunda en az 50 garantili kayıt alıyor.
Esneklik ve adaptasyon yeteneği, değişen piyasa koşullarında ayakta kalmanın sırrı. Pandemi döneminde pek çok yüz yüze eğitmen online platforma geçmekte zorlanırken, daha önce YouTube’da ücretsiz içerik üreten Barış Özcan, hızla ücretli online workshop’lar düzenlemeye başladı ve büyük başarı yakaladı. “Değişime direnmek yerine, onu kucaklamak gerekiyor” diyen Özcan, şimdi hem YouTube’da ücretsiz içerik üretiyor hem de derinlemesine workshop’larla gelir elde ediyor.
İş zekası ve pazarlama anlayışı, teknik bilgi kadar önemli. Grant Cardone, satış eğitimlerinde “Dünyanın en iyi ürününe sahip olabilirsiniz, ama kimse bilmiyorsa hiçbir değeri yoktur” der. Türk yazılım eğitmeni Sadık Turan, teknik bilgisinin yanında pazarlama stratejilerine de odaklanarak kurslarını 20’den fazla ülkede satmayı başardı. “Günde 1 saat içerik üretiyorsam, 2 saat pazarlamaya ayırıyorum” diyor.
Kişisel marka oluşturma, uzun vadeli başarının temelidir. Dünyaca ünlü pazarlama gurusu Neil Patel, “Kişisel markanız, insanlar odadan çıktıktan sonra sizin hakkınızda söyledikleridir” der. Türkiye’den Fırat Değirmenci, sosyal medyada tutarlı bir kişisel marka oluşturarak “Türkiye’nin SEO Uzmanı” olarak tanınıyor ve bu sayede kurslarına premium fiyat koyabiliyor.
Başarı hikayeleri, teorik bilgilerden daha ilham verici olabilir. Örneğin, Udemy’de eğitmenliğe başlayan Murat Yücedağ, ilk kursunu hazırlarken evinin bir odasını stüdyoya çevirmiş ve kendi imkanlarıyla ekipman almıştı. İlk kursundan sadece 2.000 TL kazanmasına rağmen pes etmedi. Bugün 30’dan fazla kursu var ve aylık 50.000 TL’nin üzerinde kazanıyor.
Bir başka ilham verici hikaye, İngilizce öğretmeni Yeliz Hanım’a ait. Pandemi döneminde işini kaybeden Yeliz Hanım, evden çalışabileceği bir iş ararken online İngilizce öğretmenliğine yöneldi. Cambly platformunda saati 80 TL’den ders vermeye başladı. İlk ay sadece 5-6 öğrencisi vardı. Ancak öğrencilerinden mükemmel geri bildirimler alınca, tavsiyelerle öğrenci sayısı hızla arttı. Şimdi haftalık 25 saat ders veriyor ve aylık 8.000 TL kazanıyor. Ayrıca kendi web sitesini kurarak doğrudan öğrenci almaya başladı ve saatlik ücretini 150 TL’ye çıkardı.
Bu başarı hikayeleri gösteriyor ki, online eğitmenlikte başarılı olmak için süper yeteneklere veya olağanüstü imkanlara sahip olmak gerekmiyor. Tutku, sabır, sürekli öğrenme ve adaptasyon yeteneği ile sen de kendi başarı hikayeni yazabilirsin. Belki de birkaç yıl sonra, bu makalede senin başarı hikayenden bahsediyor olacağız!
Online ders vererek para kazanmak, sadece bir gelir kapısı değil, aynı zamanda bilgini paylaşarak dünyaya değer katmanın da bir yolu. Şimdi, öğretmeye hazır olduğun konuyu belirle, platformunu seç ve ilk adımı at. Unutma, her uzman bir zamanlar başlangıç seviyesindeydi ve her başarılı online eğitmen, bir zamanlar ilk kursunu hazırlıyordu. Sıra şimdi sende!